Tarih: 07.05.2022 08:20

Açık hava müzesi olan şehrin müzesi: Mardin Müzesi

Facebook Twitter Linked-in

Mardin’e geldiyseniz, Cumhuriyet meydanı üzerinde bulunan, etrafı Süryani evleri ile çevrili Mardin Müzesi’ne görmenizi tavsiye ederiz. Süryani Katolik Patrikhanesi olarak yaptırılan binayı, Süryani Katolik Vakfından satın alan Kültür ve Turizm Bakanlığı, burayı restore ederek 2000 yılında ‘Mardin Müzesi’ olarak hizmete açtı. Kırk beş binin üzerindeki koleksiyonu ile Paleolitik Çağ’dan günümüze kadar şehrin arkeolojik geçmişini gözler önüne seren müze; modül programlar ve atölye çalışmalarıyla da dikkat çekiyor.  Müzede tematik sergilemenin yapıldığı 5 salon, eğitim salonu ve arkeopark yer alıyor. Mardin Müzesi’nde, Eski Tunç, Orta Tunç, Geç Tunç, İlk Demir Çağı, Assur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı devirlerine ait seramikler, damga ve silindir mühürler, sikkeler, kandiller, figürinler, gözyaşı şişeleri, takılar ve vazolar sergileniyor. Kırk Haramiler definesi olduğuna inanılan parçalar, müzenin en ilgi çeken koleksiyonlarından. Müzede arkeoloji ve etnografya sergi salonları, kütüphane, konferans ve dinlenme salonları yer alıyor.

MARDİN MÜZESİ: BİR MÜZEDEN FAZLASI

İnsanlar, insanlık tarihi boyunca unutmaya ve unutulmaya karşı sürekli bir direniş içerisinde olmuştur. Unutulmaya karşı gösterilen bu duyarlılık, her türlü sanat yazıcılığını, kütüphaneleri, arşivleri ve müzeleri meydana getirmiştir. Toplumun kültürel mirasını toplayan, araştıran, koruyan müzeler, günümüzde çağdaş bir toplumda bulunması gereken temel kurumlardan biri olarak Türkiye müzeciliğine rol model oluyor.

Mardin Müzesi, müzelerin “Tarihi eserlerin korunduğu ve sergilendiği yer” kimliğini de aşarak, bireyi, aileyi, okulu, toplumu, etkinlik kapsamına alan, çocuğa, yaşlıya, engelliye eğitim veren, öğrenme süreçlerine etki eden, sosyalleşmelerini sağlayan, sanatla buluşturan, bireyin gelişmesine, toplumun kalkınmasına katkıda bulunan, gerçek bir eğitim, öğretim ve iletişim kurumu haline gelmiştir. 

Mardin Müzesi, tematik teşhir salonlarında kırk beş binin üzerindeki koleksiyonu ile Paleolitik Çağ’dan (MÖ 45.000) kentin arkeolojik geçmişini günümüze bağlıyor.  Müze, bu koleksiyon ışığında kültürel mirasımızı derinlemesine tanıtan, modül programlar ve atölye çalışmalarıyla müze eğitimi çalışmalarını 7 yıldır sürdürüyor. Mardin Müzesi, bu eğitimlerle çocuklarımızın doğal ilgi alanlarını, merak, yaratıcılık, eleştirel düşünme becerisi, hayal gücü ve keşif eğilimlerini geliştirerek,  kültürel mirasını tanıyan, koruyan, yaşatan, farklılıklara saygı gösteren, demokrasi bilinci edinmiş, paylaşımcı ve kendisiyle barışık ve bilime değer veren nesiller yetiştiriyor. 

Mardin Müzesi, taşınır ve taşınmaz kültür varlıkların açığa çıkarılması, korunması için Dara Antik Kenti, Nusaybin Mor Yakup Kilisesi, Mardin Kalesi, Cizre İç Kale ve Ilısu Barajı HES Projesi kapsamında onlarca antik yerleşim alanında arkeolojik kazı çalışmalarına devam ediyor. Bu arkeolojik kazı çalışmalarının yanı sıra somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması ve yaşaması için de çaba sarf ediyor. Masalcılar Buluşması, Mardin’in Sesleri Tanıtım Filmi, Uçurtma Festivali, Bilali Şenlikleri, Çelbira Bağbozumu Festivali, Engelsiz Mardin, Engelsiz Müze 3 Aralık etkinliği, Müze Sokağı çiçeklendirme çalışmaları, Geleneksel Mardin Müziği ve Reyhani Müzik Ekibi, Mardin Mutfak Kültürü Araştırmaları, Kültürel Miras Taşıyıcılarının Tespiti ve Yaşatılması için projeler yürüterek, müzenin itici gücü ile kaybolmaya yüz tutmuş birçok değer yaşatılmaya çalışılıyor. Mardin Müzesi, “Müzeler Yaşamları Değiştirebilir” sloganı ile halkı bilgilendirerek, danışarak, birlikte karar vererek ve birlikte hareket ederek, bağımsız girişimleri destekleyerek Mardin’de varlığını sürdürüyor.

Mardin Müzesi, Çağdaş müzecilik anlayışıyla yenilenen tematik teşhir salonları, laboratuvarı, eğitim alanları ve etkinlik çeşitlilikleriyle kentin meydanındaki iki ayrı tarihi binada hizmet veriyor. Mardin Müzesi, 1895 yılında Antakya Patriği İgnatios Behnam Banni tarafından “Süryani Katolik Patrikhanesi” olarak yaptırılmıştır. Binanın doğu kısmında Meryem Ana Kilisesi yer almaktadır. Binayı Süryani Katolik Vakfı’ndan satın alan Kültür Bakanlığı restore ederek 2000 yılında “Mardin Müzesi” olarak hizmete açmıştır. Bina, güneye (ovaya) bakan U planlı ve üç katlı yapısı ile geleneksel “Mardin Evi” mimarisinin tüm karakteristik özelliklerini barındırmaktadır. KAYNAK TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —