Güneydoğu’nun hububat merkezi Mardin’in Kızıltepe ilçesinde çiftçilik yapan Halil Karahan kendisine ait 700 dönüm arazide daha az suya ihtiyaç duyan çörek otu ekimi yaptı, sulamaya bağlı elektrik maliyeti yüzde 70 azaldı.
Güneydoğu’nun hububat merkezi Mardin’in Kızıltepe ilçesinde çiftçilik yapan Halil Karahan kendisine ait 700 dönüm arazide daha az suya ihtiyaç duyan çörek otu ekimi yaptı, sulamaya bağlı elektrik maliyeti yüzde 70 azaldı.
Bereketli Mezopotamya Ovası’nın ortasında yer alan Mardin, tarıma elverişli yaklaşık 3 milyon dönüm arazisiyle bölgenin hububat merkezi. Verilere göre, Türkiye'nin un ihracatının yüzde 36'sını, bulgur ihracatının yüzde 35'ini ve makarna ihracatının yüzde 10'nu gerçekleştiriyor. Mardin’in Kızıltepe ilçesi de geniş tarım arazileri ve verimli toprağıyla öne çıkıyor. Çoğunlukla buğday ekilen topraklarda ikinci ürün olarak mısır ekimi yapılıyor. Ancak sulama ihtiyacının çok fazla olması ve bölgede giderek artan kuraklık çiftçilerin sulama ihtiyacını karşılamak için daha fazla elektrik maliyetine katlanmasına neden oluyor. Ayrıca gübre, tohum, ilaç ve mazot gibi girdiler de ürün çeşidine göre farklılık gösteriyor.
Bu durum çiftçileri ürün seçiminde daha bilinçli davranmaya yöneltiyor. Bölgede örnek bir uygulama ise Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Çağıl köyünde çiftçilik yapan Halil Karahan tarafından hayata geçirildi. Ziraat mühendisliği eğitimi de olan Halil Karahan, bölgede alışıla gelen geleneksel tarım dışında alternatif ürünlere yöneldi. Kızıltepeli çiftçi Karahan, kendisine ait yaklaşık 700 dönüm arazide yetiştirme kolaylığı ve ekonomik getirisi nedeniyle bu sezon ilk kez çörek otu ekimini denedi. Halil Karahan sulama ihtiyacının büyük oranda azalması nedeniyle elektrik faturasını yüzde 70 azalttı. Ayrıca yeni üründe gübre ve tohum masrafı da yüzde 60 düştü.
Pandemi tıbbi aromatik bitkilere talebi artırdı
Çörek otunun antik çağlardan bu yana alternatif tıp tedavisinde en çok kullanılan bitki olduğuna dikkat çeken Halil Karahan, günümüzde çörek otunun modern tıpta bir çok ilacın yapımında kullanılan tıbbi aromatik bir bitki olduğunu söyledi. Karahan çörek otu üretiminin hem iklim koşullarına uygun olması hem de pandemiden kaynaklı tıbbi aromatik bitkilere olan talebin artmasından dolayı çok karlı hale geldiğini vurguladı.
Karahan’ın verdiği bilgiye göre, buğdaya alternatif olarak ekilen ve soğuk iklim koşullarına dayanıklı olan çörek otu, kasım ayının başından başlayarak şubat ayına kadar ekilebiliyor. Sıkılarak yağı elde edilen çörek otu özellikle gıda sektöründe yaygın olarak kullanılıyor.
Karahan, “Çörek otu gibi tıbbi aromatik bitkilerin fiyatı yurtdışı piyasasına ve döviz kuruna bağlı olarak artıyor. Bu bitkiye son iki yılda pandeminin etkisiyle yurt dışından büyük bir talep var. Ekimi çok avantajlı çünkü doğal yağışlardan istifade edebilen bir bitki. Örneğin karşılaştırma yapmak gerekirse buğdayda sezonda iki veya üç kez sulama ihtiyacı varken, bu bitkiye kuraklık olmadığı sürece hiç su verilmese de olur. Kurak geçen bir yılda dönümden 80-150 kilogram verim alınırken, ilave sulama yapılması durumunda ise verim dönüm başına 200 kilograma kadar çıkabiliyor.” dedi.
“İhraç edilen ürün olduğu için ülkeye döviz kazandırır”
“Çiftçilere kesinlikle alternatif ürünler ekme tavsiyesinde bulunuyorum” diyen Kızıltepeli çiftçi Halil Karahan, “Çörek otu ihraç edilen bir ürün olduğu için ülkeye de döviz kazandırılmış olur.” diyor.
Öte yandan Dicle Elektrik Tarımsal Sulama Müdürlüğü’ne bağlı uzman bir ekip Kızıltepeli çiftçi Halil Karahan’ı köyünde ziyaret etti. Tarımsal Sulama Müdürü Kemal Kaçkın, ziraat mühendisi Nermin Özdağ ve elektrik mühendisleri Gamze Mendi ile Mahmut Yeşil’den oluşan uzman ekip ürün seçimi ve sulama tekniği konusunda Halil Karahan’ın sorularına yanıt verdi. Kaçkın, bölgede verimli ve bilinçli tarım yapan Halil Çağlı’yı tebrik ederek, kendisine ihtiyaç duyması halinde teknik desteğin verileceğini söyledi.
Neden “Dicle Elektrik Verimli Tarım Hikayeleri?”
Dicle Elektrik olarak, hizmet bölgemizde tarımın ne kadar önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz. Tarımsal sulama abonelerimize daha yüksek kaliteli enerji sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyor, ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bununla birlikte, tarımda enerji verimliliğini artırmak için kolektif bir seferberlik gerektiğinin de farkındayız. Özellikle de sulama maliyetlerinin yüksek olması, çiftçilerimizin elektrik maliyetlerini de çok yukarılara çekiyor, yönetilemez kılıyor.
İşte bu düşüncelerle, bölgemizde tarımın verimliliğini artırmak isteyen tüm çiftçilerimizle kol kola, bilgi birikimimizi güçlendirmek, başarılı örneklerin daha fazla kişiye ulaşmasını sağlamak için “Dicle Elektrik Verimli Tarım Hikayeleri” serisinde beşinci hikayemizle karşınızdayız.
