Törende konuşan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, “Mardin Artuklu Üniversitesi 2007’de kurulduğunda bir sosyal bilimler üniversitesi olarak tasarlandı. Yaklaşık 14 yıldır üniversitemizde sosyal bilimler ağırlıklı çalışmalar yürütüldü. Ben bu çalışmaların önemli bir kısmını şehrimiz, ülkemiz ve uluslararası akademik camia açısından oldukça önemli ve anlamlı buluyorum. Ancak şehir-üniversite ilişkileri bağlamında değerlendirdiğimizde Mardin Artuklu Üniversitesinin yeni bir vizyon ve misyona ihtiyacı olduğu oldukça aşikardır. Biz de son 2 yıldır hem şehrimizin hem de üniversitemizin ihtiyaçlarını dikkate alarak oldukça yoğun bir çalışma temposuyla şehre değer katacak, değer üretecek, şehrin ekonomisine, sosyal yapısına dokunacak; kampüsüyle, öğrencisiyle, akademisyeni ve diğer çalışanlarıyla şehirle bütünleşecek bir üniversite olma yolunda önemli adımlar attık. Bu vizyon ve misyonun önemli bir ayağını birazdan videosunu izleyeceğimiz “Sosyal Bilimler + 5T” projesi oluşturuyor. Salgın hastalık sürecinin bütün zorluklarına rağmen bu vizyon ve misyon değişikliğinde önemli mesafeler aldık. Bu süreçte akademisyenlerimiz kamu kurumlarıyla, sanayicimizle, esnafımızla, çiftçimizle her anlamda ortak çalışmalara yöneldi. Beni bu süreçte en çok sevindiren hususlardan biri akademisyen arkadaşlarımı her aradığımda ya bir tarlada uygulamada olmaları, ya sanayicilerimizle, bir resmi kurum veya bir STK ile toplantıda olmalarıydı. Bugün artık Mardin Artuklu Üniversitesi şehirleşmeden-eğitime, sanayiden tarıma kadar birçok alanda şehrimize katkı sunan, yön veren bir kuruma dönüştü-dönüşüyor. Ben bu gayretleri için akademisyen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Aynı şekilde artık üniversitemiz kampüsüyle, hizmet binalarıyla ve en önemlisi hizmet anlayışıyla farklı bir noktaya taşınıyor. Bu yeni anlayış idari personelimizin özverili çalışmalarıyla gerçekleşiyor. Artuklu öğrencilerimiz için de bir kimliğe dönüşüyor. Elbette tüm bu gelişmelerin daha ileri düzeye taşınması için aynı kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.
Özcoşar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çalışmalarımızın en önemli çıktısı kuşkusuz Tıp Fakültesinin kurulmuş olmasıdır. Yaklaşık 2 yıl önce tıp fakültesi kurulmasına dair fikri dillendirmeye başladık. Kamuoyu oluşturmaya yönelik bu çalışmalarla eş zamanlı olarak ilgili arkadaşlarımızla birlikte Mardin’de bir tıp fakültesinin kurulmasına gerekçe oluşturabilecek bir rapor hazırladık ve bunu kitapçık olarak yayınlayıp, ülke çapında konuyla ilgili bürokrat ve siyasetçilere gönderdik. Resmi olarak ilk defa sayın valimiz, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımızla yaklaşık 9 ay önce yaptığımız bir toplantıda gündeme getirdik. Ardından Ankara’da bir dizi görüşme yaparak Mardin’in tıp fakültesine olan ihtiyacını ve üniversite olarak bir tıp fakültesi kurma potansiyelimizi anlattık. Bu görüşmelerde kısaca şunu söyledik; Mardin ve çevresinin ki buna Suriye ve Irak’ın kuzeyi de dâhil olmak üzere bir tıp fakültesine ihtiyacı vardır. Bizim de hem şehir hem de üniversite olarak bir Tıp Fakültesini kurup, geliştirecek alt yapımız potansiyelimiz var. Nihayetinde sayın valimizin, sayın başkanlarımızın, bütün Mardin halkının özellikle de STK ve yerel basının desteğiyle Tıp Fakültemizi kurmayı başardık.
Şehrimiz ve üniversitemiz için oldukça önemli bir gelişmenin, tıp fakültesinin kurulma kararı alınmasının hepimizde oluşturduğu bir sevinç var. Kuşkusuz uzun ve yorucu bir çalışmanın ardından bu kararın alınması önemli bir gelişme. Ama bu kararın Mardin’e somut faydası olan bir sonuca dönüşmesi için kat etmemiz gereken başka aşamalar da var. Bugün burada bu aşamalardan birini daha gerçekleştirecek, somut bir adım atacağız. Hayırseverimiz sayın Nezir Sürücü tarafından yapılacak olan temel tıp bilimleri binamız ve 200 yataklı hastanemiz Tıp fakültemizin ilk çekirdeğini oluşturacak. Öncelikle Nezir Bey’e çok teşekkür ediyorum. İyilikte yarışın düsturunu şiar edinmiş bir medeniyetin evlatları olarak Mardin’e sevdalı hayırseverlerin varlığıyla ne kadar övünsek azdır.
Bugün imzalayacağımız protokol sürece dair önemli adımlardan biri ama önümüzde kat etmemiz gereken başka mesafeler de var. Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki; Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesini sadece yerel veya ulusal değil aynı zamanda yakın coğrafyamızı da içine alacak bir uluslararası fakülte olarak planlıyoruz. Elbette bu planlamayı üniversitemizin diğer birimleriyle de destekleyen bir stratejimiz var. Uluslararasılaşma stratejimiz çerçevesinde başta sağlık alanları olmak üzere bütün alanlarda Türkçe eğitimin yanında yüzde yüz Arapça eğitim yapacak programlarımızı da hazırlıyoruz. Bu konuda oldukça mesafe kat ettiğimizi de söylemek isterim. Tıp Fakültemizi de önce Türkçe ardından Arapça eğitim ve hizmet veren bir vizyonla şekillendiriyoruz. Bu vizyonun Mardin’i, kısa vadede olmasa bile orta vadede sağlık turizminde önemli bir noktaya taşıyacağına inanıyoruz. Buna dair pazar payı çalışmalarımızı da fakülte kurma çalışmalarımızla eş zamanlı olarak başlatmış durumdayız. Biliyorsunuz tıp fakültelerinde en kritik konulardan biri de kadro meselesidir. Yeni kurulan fakültelerin önemli bir kısmı birçok problemlerini çözebilme potansiyellerine rağmen kadro sorunu çözmek de zorlanıyorlar. Şunu büyük bir sevinçle söyleyebilirim ki Tıp Fakültesi kurulma kararımız yayımlandığı günden bugüne tıp fakültemize yapılan yoğun başvurular şunu gösteriyor ki Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesinin kadro sorunu olmayacaktır. Belki de en önemli sorunumuz bugün Nezir beyin önemli katkılarıyla ilk adımını atacağımız fiziki yapı ve bunların teçhizi ve tefrişi olacak. Bu hususta da umutlu olduğumu söylemek istiyorum. Bu umudum çok somut bir dayanağı var. Son bir yılda üniversitemize hayırseverlerimizi tarafından yapılan yardımların boyutu beni oldukça umutlandırıyor. Bir akademisyen olarak maddi rakamları söylemekten çok hoşlanmasam da bu umudu sizlerle paylaşmak adına söylüyorum: son bir yılda hayırseverlerimizin desteklerinin üniversitemize katkısı yaklaşık 250 milyon TL oldu. Bu rakamın önemli bir kısmını bugünkü protokolle yapımına başlayacağımız tıp fakültesi binalarımız oluşturuyor. Bugün imzalayacağımız protokolle tıp fakültemiz eğitim binasına ve 200 yataklı bir hastaneye kavuşacak. Ama ciddi bir fakültemiz olması için hastane binamıza en kısa sürede en azından bir 400 yatak daha eklememiz gerekecek. Dolayısıyla başka hayırseverlerimizin de desteğine ihtiyaç duyacağız. Kısacası hastane yaptırmak isteyen hayırseverlerimiz üzülmesinler…
Son olarak üniversitemizin harcıalem büyüyen bir üniversiteden belli bir stratejik plan çerçevesinde gelişen bir üniversiteye dönüştüğünün altını çizmek istiyorum. Mardin’i dar sınırlara hapseden, indirgeyen yaklaşımların aksine üniversite olarak Mardin’i tarihi misyonuyla buluşturan etkin ve etkili bir şehre dönüştürme çabası içinde çalışıyoruz. Bu süreçte rektör yardımcılarımız genel sekreterimiz, genel sk. Yardımcılarımız, rektör danışmanlarımız ve dekanlarımız, müdürlerimiz başta olmak üzere akademisyeninden güvenlikçisine daire başkanında temizlik görevlisine 1000 kişiyi aşan bütün Artuklu kadrosunun önemli bir rolü var. Ben huzurunuzda çalışma arkadaşlarımın hepsine tek tek teşekkür ediyorum.
Sayın valimiz başta olmak üzere, şehir bürokrasisinin, Mardinli siyasetçilerin, Mardin STK’larının ve yerel basının da rolü yadsınamaz.
Elbette bugün teşekkürü hak eden kişi Sayın Nezir Sürücü… Dünya malının vermekle çoğalacağına, anlam kazanacağına iman etmiş bir geleneğin modern dönem örneklerinden biri kendisi. Ben şahsen bu katkılarının hastane ve eğitim binasından, doğrudan ve dolaylı faydalanan herkes tarafından Nezir bey ve ailesi için yapılan bir duaya dönüşeceğine, bir sadaka-i cariye olarak hem dünya hem de ahiret saadetine vesile olacağına inanıyorum. Kendilerine ve ailelerine tekrar teşekkür ediyor, protokolümüzün hayırlı olmasını diliyor, herkese saygılarımı sunuyorum.”